Aydınlanmacı Mutlakiyet Nedir? – Yazbuz.com

Çağlar boyunca insanların düşünceleri insanlık tarihini büyük ölçüde etkilemiştir. Öyle ki bu düşünceler mevcut sistemlerin çökmesine neden oldu. Özellikle 17. ve 18. yüzyıllarda ortaya çıkan Aydınlanma düşünürleri, Avrupa tarihini değiştirmeye ve yeniden şekillendirmeye başladılar. Uzun zaman önce Avrupa'da mutlak monarşi egemendi. Ancak Aydınlanma hareketinden sonraki dönemde aydınlanmanın mutlakiyetçilik anlayışı bu sistemi değiştirmiştir. Peki, bahsettiğimiz şey bu Aydınlanma mutlakiyetçiliği nedir?Aydınlanma mutlakıyetçiliği aynı zamanda aydınlanma despotizmi olarak da bilinir. Bu anlayış, klasik mutlakiyetçilik anlayışını Fransız Aydınlanmasıyla birlikte ortaya çıkan fikirlerle birleştirdi. Aydınlanma mutlakiyetçiliğine göre hükümdar mutlak güce sahip olmaya devam edecekti. Ama halkına karşı daha duyarlı olurdu. Ayrıca gerekli reformları da yapacaktı. Bu anlayış monarşinin gücünü ortadan kaldırmıyor, sadece yenilikler yapmayı hedefliyordu. Aydınlanmanın mutlakiyetçilik anlayışını benimseyen yöneticiler, halklarının iyiliği ve refahı için kendilerini geleneksel yöneticilerden farklılaştırdılar. Böylece insanların bilgi, kültür ve refahını artıracak hareketlerin ortaya çıkmasını sağlayacaktır. Bu sistem zaman içerisinde pek çok değişikliğe uğramıştır. Başta sanat ve eğitim alanında olmak üzere pek çok reform gerçekleştirildi.

Aydınlanma Mutlakiyetçiliğinin Tarihi

II.  FrederickII. Frederick'in Aydınlanma mutlakiyetçi hükümet biçimi 18. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıktı. Dönemin hükümdarları aydınlanma düşünürlerinin fikirlerinden etkilenmişlerdir. Öyle ki 1740-1786 yılları arasında Prusya hükümdarı Büyük Frederick, aydınlanma filozofu Voltaire'i sarayına davet etti. Voltaire bu teklifi kabul etti ve fikirlerini Frederick'le paylaştı. Frederick, Aydınlanma mutlakiyetçiliğinin monarşi ve toplum için ilerlemenin en iyi yolu olduğunu savundu. Aydınlanma mutlakiyetçiliğini kabul eden hükümdarlar, halklarının yaşamlarını iyileştirmeye çalıştı. Bu hükümdarlar aynı zamanda kendi otoritelerini de güçlendirdiler. Yöneticiler halkının sorumluluğunu üstlenerek yeni reformlar geliştirmeye çalıştı. Ancak tarihçilere göre Aydınlanma mutlakiyetçiliği hâlâ tartışmalı bir konudur. Bu bakımdan hükümdarın aydınlanması ile otoritenin aydınlanması arasında fark vardır. Örneğin Frederick, Aydınlanma'nın fikirleriyle büyümüş ve bu fikirlerle eğitilmişti. Ancak çoğu zaman reform hareketlerini yürütmede başarılı olamadı. Çünkü bu fikir sadece reformlar ve halkın mutluluğu için değildi. Aynı zamanda otoriteyi güçlendirerek daha fazla kazanç elde etmekti.

Aydınlanma Mutlakiyetçiliğinin Sınırları

aydınlanma mutlakiyetçiliğiAydınlanma mutlakıyetçiliği teoride olduğu gibi pratikte ilerlemedi. Aydınlanma mutlakıyetçiliği Avrupa için büyük bir adım olmasına rağmen devam etmedi. Bunun en büyük nedeni ise oluşturulan sınırlardı. Ne kadar yenilik yapılırsa yapılsın bu sistemde eşitsizlikler ve adaletsizlikler kendini göstermeye devam etti. Bu durum insanları bir süre sonra daha da bunalıma soktu. Böylece gelecekte çok daha büyük eylemlerle değişiklikler görülmeye başlandı. Peki aydınlanma mutlakiyetçiliğinin sınırları nelerdi? Asaletten asla vazgeçilmedi. Pek çok reform yapılmasına rağmen halkı acı çekmeye devam etti. Monarşi soylular üzerindeki ayrıcalıklarını kullanıyordu. Yoksullara herhangi bir ayrıcalık tanınmadı. Yöneticiler eski sistemi değiştirmeye istekli değildi. Bu yüzden vazgeçme eğiliminde oldular. Eğitim, sanat, yönetim gibi alanlarda ilerici gelişmeler yaşansa da bu başarılar sosyal hayata yansımadı.

Aydınlanma Mutlakiyetçiliğinde Reformlar

aydınlanma mutlakiyetçiliğiReformlar, aydınlanma mutlakıyetçiliği nedir, amacı nedir gibi soruların cevabıdır. Aydınlanma mutlakiyetçiliği fikrini benimseyen yöneticiler birçok alanda yenilikler yapmak zorunda kalmışlardır. Bu yeniliklerle halkın mutluluğunun sağlanması ve otoritenin daha da güçlendirilmesi amaçlandı. Reformlar genel olarak idari, eğitimsel, kültürel ve ekonomik alanlarda gerçekleştirildi.

Serbest ticaret

O dönemde ekonomik düzenlemeler yapıldı. Bu fikirler arasında fizyokrasi ve merkantilizm görüşü de vardı. Merkantilizm, devletin ekonomiye müdahale etmesi gerektiği düşüncesiydi. Fiokrasi ise tam tersine devletin ekonomiye müdahale etmemesi gerektiğini söylüyordu. Onlara göre vergiler ülkenin kalkınmasına engel oluyordu. Böylece aydınlanma mutlakiyetçileri istemeseler bile bu alanda düzenlemeler yaptılar.

Yetkinin Güçlendirilmesi

Aydınlanma mutlakiyetçileri, geleneksel mutlakiyetçiler gibi, devletin otoritesini daha da güçlendirmeye çalıştı. Bu alanda bir takım düzenlemeler yapılmıştır. Yönetimin merkezileştirilmesine yönelik birçok önlem alındı. Kiliseye de müdahaleler oldu.

Ekonomik reform

O dönemde tarım önemli bir ekonomik kaynaktı. Bu nedenle verimliliği artıracak yeni reformlar yapıldı. Su kanallarının inşaatı gerçekleştirildi. Bazı ülkelerde arazi mülkiyetine ilişkin yeni düzenlemeler yapılmaya çalışıldı.

Yargı ve Eğitimde Reformlar

Aydınlanma mutlakiyetçiliğini benimseyen yöneticiler yargı alanında birçok reform gerçekleştirmeye çalıştılar. İşkence uygulamalarını ortadan kaldırmaya çalıştılar. Ayrıca eğitim alanında da pek çok üniversite ve okul açıldı.

Aydınlanma Mutlakiyetçi Hükümdarları

Aydınlanma mutlakiyetçi hükümdarlarıAydınlanma Mutlakiyetçi YöneticileriAydınlanmanın mutlakiyetçilik anlayışı, 18. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Avrupa'nın büyük bir bölümünü etkilemiştir. Bu fikrin yayılmasıyla birlikte Avrupa'nın birçok ülkesinde reformlar gerçekleşti. Tarihi değiştiren ve dönüştüren olaylar arasında mutlakiyetçiliğin aydınlanma anlayışından kaynaklanan reformların etkisi büyüktür. Bu hükümdarlar kendilerini şu şekilde gösterdiler.

Maria Theresa ben

Maria Teresa, 1740-1780 yılları arasında Avusturya Arşidüşesiydi. Maria Terasa'nın yeniliklerinden biri de otoriteyi sürdürmek için alınan birçok önlemi onaylamasıydı. Bu nedenle kiliseyle ve dönemin soylularıyla çatışma halindeydi. Ayrıca Maria Terasa I, Yahudilere karşı hoşgörülü tutumuyla da tanınıyordu. Ülkesini Yahudiler için sığınak haline getirdi. Hatta Katolik rahiplerin onları din değiştirmeye zorlamasını bile yasakladı. Maria Teresa eğitim alanında birçok reform yapmak istiyordu. Böylece okuryazarlık oranını artırmayı hedefledi. Ancak bu fikir birçok kişi tarafından reddedildi. Bunun üzerine Maria Teresa bu fikre karşı çıkanların tutuklanmasını emretti.

Joseph II

Maria Terasa'nın oğlu II. Joseph, annesinin ölümünden sonra 1780'de Avusturya Arşidükü oldu. II. Joseph birçok reform gerçekleştirdi. Öncelikle kiliseyi devletten ayrı tuttu. Böylece dini hoşgörüyü artırmaya yönelik birçok tedbir aldı. Bu fikri Yahudilerin yanı sıra Ortodoks ve Lüteriyenlere de yaydı. Annesinin izinden giderek eğitim alanında reformları daha da geliştirdi. Ülkedeki çocukların yüzde 25'inin eğitim alması sağlandı.

Büyük Frederick

Prusya hükümdarı II. Frederick 1740-1786 yılları arasında hüküm sürdü. Çocukluğundan beri felsefe okuyor. Dönemin en önemli filozoflarından Voltaire ile iletişim kurarak birçok konuda bilgi sahibi oldu. Aydınlanma mutlakiyetçiliğinin en iyi yönetim anlayışı olduğunu savundu ve bunun için çeşitli reformlar gerçekleştirdi. Yedi Yıl Savaşları'ndan sonra otoritenin gücünü ve halkın refahını sağlamak için halka tohumlar ve aletler verdi. Böylece insanlar çiftliklerini onarıp üretim yapabileceklerdi. Ancak Frederick, bu tür reformların yanı sıra otoritenin gücünü korumayı da amaçladı. Görev yaptığı süre boyunca hakkında kötü yazıların yazılmasına izin vermedi. Basını sansürledi.

Catherine II

Catherine II, 1762-1796 yılları arasında hüküm süren Rusya'nın imparatoriçesiydi. Sanata ve kültüre meraklı biriydi. Bu alanda kendi eserlerini de yazmıştır. Bu ilgisinden dolayı eğitim ve kültür alanında birçok yeniliklere imza attı. Yeni okulların açılmasını sağladı. Ancak 1789'da Fransız Devrimi'nin başlamasıyla birlikte birçok aydınlanmacı bu fikri reddetti.

Charles III

İspanya'da yaptığı birçok yenilikle tanındı. Yenilikleri arasında geniş caddelerin ve anıtların inşası da vardı. Ayrıca halka açık alanlarda aydınlatma tesisleri kurdu. Şehirde yapılan yeniliklerin yanı sıra arazi mülkiyetinde de reformlar yapılmaya çalışıldı. Ancak hükümdar, köylülerin kiliseye ve soylulara ait toprakları ele geçirdiğini söyledi. Bunun üzerine proje neredeyse tamamlanmak üzereydi. Kendini geliştirmek için birkaç aydınlanma bakanıyla görüştü. Pek çok yeni önlem aldı. Bu önlemler genellikle sanayinin geliştirilmesi adınaydı. Bu bölgede birçok kraliyet fabrikası kurdu. Bu yeniliklerin yanı sıra ticarette de reformlar gerçekleştirdi. Amerika ile ticareti serbestleştirdi. Ancak diğer Avrupa ülkelerine karşı alınan tedbirleri sürdürdü. Aydınlanma mutlakiyetçiliğinin insanlık tarihini değiştirecek önemli fikirleri vardı. Bu sistem sayesinde yapılan reformlar halkı pek etkilemedi. Ancak birçok açıdan insanlar bilgiye daha hızlı erişti. Daha sonraki dönemlerde bu ilim sayesinde pek çok eylem gerçekleştirildi. Böylece günümüz dünyasının adımları yavaş yavaş atılmaya başlandı.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın