Absürdizm Nedir? Absürdizm ve Nihilizm Farkı Nedir?

Günlük yaşamda zaman zaman konuşmalarımızda absürd ifadesini kullanırız. Fransızcadan dilimize giren bu ifade absürt anlamına gelmektedir. Dilimize hakim olan bu terim aynı zamanda bir felsefi akıma da adını vermiştir: Absürdizm. Birçok sanatçıyı etkiledi Absürtlük nedir? Absürtlük ile nihilizm arasındaki fark nedir? Absürdizm felsefe dışında hangi alanlarda etkili oluyor? Tüm bu soruları ve daha fazlasını yazımızda sizler için yanıtladık.

Absürdizm nedir?

Absürtlük nedir?Hayatı deşifre etmek mümkün değilse, onu düşünmek saçmadır demek absürtlük nedir sorusuna doğrudan bir cevaptır. İnsanlar varoluşlarından bu yana yaşamın kökenine dair bir anlam arayışı içindedirler. Anlam arayışı sonsuz soruların tohumlarını ekti. Filizlenen, yeşeren milyonlarca soru felsefeyi doğurdu. “Hayat nedir? Yaşamın kaynağı nedir? Bir varlık olarak insan neye karşılık gelir? Sorular ve türevleri felsefe tarihinde en çok tartışılanlar arasındadır. Aslına bakılırsa pek çok araştırmacı hâlâ bu konular üzerinde yazı yazıyor. Söz konusu soruların farklı çeşitlilikte cevaplara sahip olması, felsefenin çeşitlenmesine ve birçok akım yaratmasına olanak sağlamıştır. Bu akımlardan biri olan absürdizmin temel düşüncesi, yaşamın hiçbir yaratıcı olmadan var olduğu ve devam ettiğidir. İşte bu nedenle insanın evrene anlam araması gereksiz ve saçmadır. Bu saçmalık fikri absürtlüğe adını verir. Absürdizm, en özet haliyle, “Evrenin bir yaratıcısı olmadığına göre, evren hakkında anlam kurmak ve düşünmek saçmadır.” düşüncedir. Çünkü bu akıma göre düşünme adına yapılan eylemler sonuçsuz kalmaktadır. Dinlere inanmak bile “bir dine bağlanmak” olarak tanımlanıyor. İnsanlar anlam bulmak için dinlere sarılırlar ve bu, evreni düşünmek kadar saçmadır.

Absürdizmin Tarihi

Absürtlüğün tarihiAbsürdizm akımının kurucusu Søren Kierkegaard. Absürdizm diğer felsefi düşüncelere göre daha yeni sayılabilecek bir dönemde ortaya çıkar. Hareketin doğuşu 19. yüzyıla denk gelmektedir. Daminarkan filozofu Søren Kierkegaard, hareketin kurucusu olarak kabul ediliyor. Kierkegaard makalelerinden birinde “Saçma olan nedir?” diye sorar. sorusunu soruyor. Ona göre her davranış kişinin mantığı ve amacı doğrultusunda yapılır. Bunun dışındaki varoluşa dair düşünceler tamamen saçmalıktır. Çünkü insanın varoluş arayışında öze dair sorduğu sorular cevapsız kalmaktadır. Tanrı bilgisi de aynı şekilde ulaşılamaz olduğundan, bu bilgiye ulaşmak saçmadır. Böylece Kierkegaard saçmalığın Tanrı'da da var olduğunu ifade eder. Absürdizm, varoluşa yönelttiği sorular nedeniyle sıklıkla varoluşçulukla birlikte anılır. Her iki hareket de belli noktalarda birbirine bağlansa da aslında tamamen farklıdırlar. Çünkü varoluşçu felsefe esasen evrenin bir anlamı olduğunu kabul eder. Ancak her birey bu anlamı kendisi yaratabilir. Aynı şekilde bu akıma göre kişi kendi geleceğini inşa edebilir. Varoluşçu felsefede kültürel ve psikolojik hareketler bireysel deneyimlerden oluşur ve vardır. Absürdizm ile birlikte anılan bir diğer akım ise nihilizmdir. Ancak bu iki hareket bazı noktalarda birbirine benzese de oldukça farklıdır.

Absürdizm ile Nihilizm Arasındaki Fark Nedir?

absürdlük ve nihilizm farkıFriedrich Wilhelm Nietzsche Nihilizm, yani nihilizm, tüm varoluşun değerden ve anlamdan yoksun olduğunu varsayan felsefi bir görüştür. Nihilist düşünce, Tanrı'nın varlığını ve bilginin mümkün olduğunu inkar eder. Üstelik bu görüşe göre irade özgürlüğü ve tarihte mutlu son yoktur. Nihilizm de absürtlük gibi 19. yüzyılda ortaya çıktı. Bu iki akım aynı dönemde ortaya çıkmaları ve varlığın özü fikrini reddetmeleri bakımından benzerdir. Ancak benzerliklerinin yanı sıra pek çok farklılığı da barındırırlar. Bu farklılıklar şu şekilde sıralanabilir: Absürdizmde değer ve anlam kesinlikle reddedilmez. Çünkü bu kavramların varlığı kesin değildir. Bu nedenle belirsiz bir şey hakkında düşünmek saçmadır. Ancak nihilizmde değer ve varoluş yoktur. Absürdizm düşüncesine göre evrenin kendisinin de bir özü ve anlamı olabilir. Ancak bu bilinemez. Nihilist düşüncede evrenin içsel bir anlamı yoktur. Absürdizm için “anlam arayışının kendi içinde bir anlamı olduğu” düşüncesi mümkün olabilir. Ancak nihilizm için böyle bir şey mümkün değildir. Absürdizm akımına göre birey kendi anlamını inşa edebilir. Bu yönüyle varoluşçuluğa benzer bir düşünceye sahiptir. Ancak nihilizme göre birey kendi anlamını inşa edemez çünkü inşa edilecek bir anlam yoktur. Absürtlüğe göre kişinin anlam arzusuna bir cevap vardır. Nihilizm ise bu görüşü reddeder. Absürtlük ile nihilizm arasındaki farkı daha iyi anlamanıza yardımcı olacak bir içerik önerisi: Nihilizm Nedir?

Edebiyatta Absürdizm Hareketi

edebiyatta absürtlükAlbert Camus19. 19. yüzyılda ortaya çıkan absürdizm bir felsefi akım olarak pek çok alanı etkilemiştir. Sanatta da izlerine rastladığımız absürdizm akımının belki de en belirgin örnekleri edebi eserlerdedir. Felsefede olduğu gibi edebiyatta da absürtlük absürd, absürt, uyumsuz gibi anlamlar taşır. Başkaları tarafından “çılgınlık” ya da “abartı” olarak değerlendirilen şeylerin aslında “saçmalık” olduğunu düşünen edebiyatçılar, bu düşünceyi eserlerine dahil ederler. Bu alandaki en önemli edebiyatçı şüphesiz Albert Camus'tur. Camus'nün Yabancı ve Veba adlı eserleri absürtlüğü açıkça gördüğümüz edebi eserler olarak karşımıza çıkıyor. Albert Camus sadece bir edebiyatçı değil aynı zamanda çok iyi bir filozof olduğundan eserlerinde absürtlüğü incelikle ele alır. Bu eserlerde insan ile dünya arasındaki çelişki dikkat çekmektedir. Çünkü Camus'ye göre insan için evren akla aykırı, saçma ve uyumsuzdur. Bu uyumsuzluk açıkça görülmektedir. Camus'ye göre bilim sayesinde gerçekleri kavrayabiliriz ancak bu, evrenin bilgisine ulaşacağımız anlamına gelmez. Bilim sayesinde ağacın kabuğunun sert, suyun ise akışkan olduğunu biliyoruz. Ancak bilgimiz bununla sınırlıdır. Çünkü düşünce süreci sonunda geri döneceğimiz şey aslında hiçbir şeyin bilinemeyeceğidir. Hiçbir şey bilinemiyorsa, bir şeyler düşünmek, soru sormak oldukça saçmadır. Tam da bu düşüncelerinden dolayı Albert Camus absürtlüğün iyi bir temsilcisidir. Camus'nün yanı sıra bu akımı temsil eden birçok düşünür daha var.

Absürdizmin Temsilcileri Kimlerdir?

Absürtlüğün temsilcileriAbsürdizmin Temsilcileri: Albert Camus'nün absürtlüğü eserleriyle iyi temsil eden bir düşünür olduğunu söylemiştik. Camus'nün Yabancı, Düşüş, Veba ve Sisifos Efsanesi gibi eserleri akımın en önemli eserleridir. Camus gibi diğer düşünürler de eserlerinde absürtlüğü ustaca kullanırlar. Bu isimlerden ve eserlerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz: Eugen Lonescu ve Gergedan adlı eseri, akımın kurucusu Søren Kierkegaard ve Ölümcül Hastalık Umutsuzluk, Korku ve Titreme adlı eseri, Franz Kafka'nın Dönüşüm adlı eseri, Samuel Beckett'in Beklemek adlı eseri. Godot'ya göre Absürdizm, ortaya çıktığı günden bu yana pek çok kişiyi ve dönemi etkilemiştir. Kuşkusuz bunda pek çok faktör var. Bu etkenlerden biri klasik felsefenin yüzyıllardır aradığı sorulara kesin cevaplar verememesidir. Aynı zamanda bir diğer etken de determinizm ve pozitivizmin ortaya çıkışıyla birlikte metafizik üzerine düşünmenin giderek anlamsız hale gelmesidir. Günümüzde hem klasik felsefeye hem de modern döneme ilişkin absürtlük gibi düşünceler varlığını sürdürmektedir. Evren tüm sırlarıyla yaşadığımız bir gerçekliktir. Bu gerçeği düşünmek var olduğumuz günden bu yana kaçınılmaz olarak devam ediyor. Gerçekten absürtlüğe ayak uydurup, evren hakkında düşünmenin saçma olduğuna inanarak düşünmeyi tamamen bırakabilir miyiz? İnsanın anlam arayışı bir noktada sona erebilir mi? Bütün bu sorular hâlâ en taze haliyle güncelliğini koruyor. Pek çok araştırmacı bu sorular doğrultusunda araştırma yapıyor ve yazıyor. Belki de Stephen Hawking'in dediği gibi: “Eğer (evrenin ve bizim neden var olduğumuz sorusuna) bir cevap bulabilirsek, bu insan aklının en büyük zaferi olacaktır; çünkü o zaman Tanrı'nın ne düşündüğünü bileceğiz.”

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın