Cumhuriyet Dönemi Roman Anlayışları ve Özellikleri

1923 yılında Cumhuriyetin ilanıyla birlikte birçok alanda değişiklikler başladı. Elbette bu büyük değişimler sırasında Türk roman türlerinde de büyük bir değişim ve gelişme yaşandı. Türk edebiyatının romanla ilk tanıştığı döneme denk gelen Tanzimat Dönemi'nde yazılan romanlarda teknik sıkıntılar yaşanmaktadır. Ancak Cumhuriyetin ilanından sonra bu sorunlar giderilmiş ve daha gerçekçi bir roman anlayışı benimsenmiştir. Peki cumhuriyet dönemi roman anlayışları ve özellikleri tam olarak nelerdir? Yazımızda bu soruların cevaplarını detaylı bir şekilde anlatacağız ve Türk Edebiyatında roman hakkında bilmeniz gerekenleri sizlerle birlikte inceleyeceğiz.

Cumhuriyet Döneminde Roman Anlayışı

Cumhuriyet dönemi Türk Edebiyatında roman birçok konuyu ele almıştır. Dolayısıyla roman türü önemli bir değişime uğramıştır. Bu değişimin sonucunda daha gerçekçi ve daha olgun bir etkinin ortaya çıktığı söylenebilir. Ayrıca bu dönemde yazılan gerçekçi romanlarla okuyucu sayısında da ciddi bir artış yaşanmıştır. Elbette Cumhuriyet Dönemi'nde eserlerini yayınlayan yazarlar, duyurunun hemen ardından ortaya çıkmadı. Ortaya çıkan konsept ve hareket belli bir süre içinde gelişti. Buna bağlı olarak gelişen farklı bakış açıları önemli eserler ortaya çıkarmıştır. Ortaya çıkan bu çalışmalar bakış açısı geliştirmenin birçok özelliğini barındırıyor. Böylece günümüze kadar ulaşan çok önemli yazarların romanları kütüphanelerimizde yerini almıştır.

Cumhuriyet Dönemi Romanlarında İşlenen Konular

Cumhuriyet Dönemi Romanlarında İşlenen KonularCumhuriyet döneminde roman anlayışları farklılık gösterdiğinden bu dönemde pek çok farklı konuda eserler ortaya çıkmıştır. Cumhuriyetin ilk on yılı ve sonrasında romanlarda işlenen konular farklılık göstermektedir. Cumhuriyetin ilanından sonraki on yılda, yeni devlet ve rejimin heyecanıyla sanatçılar daha toplumsal içerikli şu konuları ele aldılar: Cumhuriyet rejimi, Atatürk'ün başlattığı inkılâplar, Kurtuluş Savaşı, Anadolu, Yoksulluk. . Ancak bu on yılı takip eden dönemlerde yeni konulara yönelik eğilimler değişti ve arttı. Örneğin, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra sosyal kaygı hakimdir. Bu nedenle 1940'tan sonra daha çok toplumsal konular tartışılmaya başlandı. Bazı sanatçılar toplumsal gerçekçilik üzerine eserler üretirken, bazıları da milli meselelere değindi. Bunların dışında başka sanatçılar da bireysel yaşamı ve bireyin iç dünyasını yansıtan bir anlayışla eserler üretmişlerdir.

Cumhuriyet Dönemi Romanının Özellikleri

Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatında roman özellikleri çoğunlukla olgun romanlar şeklinde ifade edilir. Bu dönemde ortaya çıkan romanlar genellikle ülke ve halk hakkındaki gerçekleri anlatmak amacıyla yazılmıştır. Bu özellik o dönemin pek çok romanının konusu olarak ön plana çıkar. Dolayısıyla bu dönem romanlarında en çok işlenen tema Kurtuluş Savaşı olmuştur. Cumhuriyet Dönemi romanlarının özelliklerine bakıldığında genel olarak bazı özellikler dikkat çeker: Ortaya çıkan romanlarda gerçekçilik ön plandadır. Cumhuriyetin ilk yıllarında roman yazarları kişisel gözlemlerini romanlarına aktarmışlardır. Bu dönemde yazarlar topluma gerçekleri anlatmayı kendine misyon edinmiştir. Bireysellikten ziyade sosyal konular ön plandaydı. 1960'lı yıllardan sonra romanlarında farklı konular ön plana çıkar. Sosyal konuların yanı sıra siyasi ve ekonomik konular da ele alınıyor. Tüm bu özellikler göz önüne alındığında Cumhuriyet Dönemi romanlarında işlenen konularda oldukça fazla çeşitlilik olduğu söylenebilir. Öte yandan yazarların gerçek hayatta yaşadıkları sorunlar kitaplarda da yer almaya başladı. Kısacası Cumhuriyet döneminde roman anlayışları farklılık göstermiş ve farklı dönemlerde farklı konular ele alınmıştır.

Cumhuriyet Dönemi Romanının Temsilcileri ve Eserleri

Cumhuriyet Dönemi Romanının Temsilcileri ve EserleriFarklı tutumlarla karşılaştığımız bu dönemi Milli Edebiyat döneminden Cumhuriyet Edebiyatı dönemine geçiş olarak adlandırabiliriz. Cumhuriyet Dönemi romanlarının temsilcileri çoğunlukla 1940'lardan sonra ortaya çıkan isimlerden oluşur. Bundan önce yani 1923-1940 yılları arasında yazarlar kendi dönemlerinin sanat anlayışı olan milli edebiyat dönemini devam ettirmişlerdir. Dolayısıyla bu yazarlara Cumhuriyet Dönemi yazarları demek doğru olmaz. 1940'lı yıllardan sonra edebiyat “Köy edebiyatı” olarak ön plana çıkmıştır. Romanlarda işlenen konular köy ve kasabalarda yaşanan sorunlardır. Bu şekilde romanlarda köylerde yaşayan insanların sorunları da işlenmiştir. 1950'li yıllarda Köy Enstitüsü mezunları öne çıktı. 1960'lardan sonra genç sosyalist yazarlar konuları çeşitlendirdi. Cumhuriyet Dönemi'nde öne çıkan sanatçılar arasında şu isimleri görüyoruz: Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Halide Edip Adıvar, Reşat Nuri Güntekin. Bu üç yazar, Milli Edebiyat Dönemi'nde başlayan yanlış batılılaşma, iç meseleler ve Anadolu'ya yönelme anlayışını devam ettirmişlerdir. Bu yazarlar aynı zamanda eserlerinde Kurtuluş Savaşı'nı ve yeni rejimi de ele almışlardır.

Cumhuriyet Döneminde Eser Üreten Diğer Yazarlar

Cumhuriyet dönemi roman anlayışları açısından Yakup Kadri, Halide Edip ve Reşat Nuri öne çıksa da bu dönemde pek çok yazar da eser vermiştir. Bu yazarların dışında Cumhuriyet Dönemi'nin diğer yazarları şunlardır: Abdülhak Şinasi Hisar, Peyami Safa, Sabahattin Ali, Ahmet Hamdi Tanpınar. Peyami Safa'nın “Dokuzuncu Hariciye Koğuşu”, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın “Huzur” romanı, Sabahattin Ali'nin “Kuyucaklı Yusuf” adlı romanı bu dönemin en bilinen örnekleri arasındadır. Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun yazdığı “Yaban”, Kurtuluş Savaşı'nı konu alan romanlardan biridir. Yazar bu romanı Kurtuluş Savaşı sırasında yaşadıklarından yola çıkarak yazmıştır. Kitapta Anadolu coğrafyasının hüzünlü manzarası anlatılıyor. Bu sahnede köylülerin yolsuzlukları ve sefaletleri anlatılmaktadır. Özetlemek gerekirse Cumhuriyet döneminde roman anlayışı, farklı yapıda ve karakterde eserlerin üretildiği bir süreç olmuştur. Cumhuriyet Dönemi roman anlayışlarından biri de toplumsal gerçekçi romanlardır.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın