Tüm bilim alanlarında olduğu gibi kimya da biz farkında olmadan hayatımızın her alanında bizimle birlikte varlığını sürdürmektedir. Soluduğumuz hava, içtiğimiz su, kullandığımız sabun ve şampuan, hatta yemeklerimizde kullandığımız tuz bile aslında kimyasal oluşumlardır. Buradan bile bir alan kimyasının ne kadar karmaşık olduğunu anlamak çok zor olmasa gerek. Bu nedenle pozitif bilimlerin alt dallara ayrılması, eğitim kriterlerinin daha anlaşılır hale getirilmesi ve çalışmaların daha verimli ilerlemesi adına sıklıkla başvurulan bir yöntemdir. Kimyanın önemli bir alt dalıdır. İnorganik kimya nedir?Karbon (C) ve Hidrojen (H) elementlerinin oluşturduğu bağ organik iken, karbon-hidrojen bağı içermeyen bileşenler inorganiktir. Bu karbon-hidrojen bağına sahip olmayan elementleri inceleyen kimya dalına inorganik kimya denir. Günümüzde yaygın olarak kullanılan inorganik kimya, kimya alanının çok önemli bir bölümünü oluşturmaktadır.
İnorganik Bileşenlerin Özellikleri
Soydum klorür yani tuz en çok bilinen inorganik bileşiktir. Günümüzde birçok alanda kullanılan inorganik bileşiklerin daha iyi tanınabilmesi için bazı özelliklerinden bahsedelim. İnorganik bileşikler: Birçok kullanım alanı olmasına rağmen sayıları organik maddelere göre azdır. Canlıların yapısına katılırlar. Yanıcı değildirler. Kaynama ve erime noktaları yüksektir. Hızlı tepki verirler. Çoğunlukla iyonik bağlıdırlar. Genellikle kokusuzdurlar. Bunların çoğunluğu suda çözünür. Organik maddelerin yapısında karbon (karbon) bulunur. C), Hidrojen (H) ve Oksijen (O) elementleri baskın gibi görünse de inorganik maddelerin yapısında daha birçok element çeşidi bulunmaktadır. İnorganik maddeler denildiğinde organik olmayan maddeler olarak kabul edilirler. Bu yanlış bir fikir değil ama buradaki organik kelimesinin tarımda kullanılan anlamı ile karıştırılmaması gerekiyor. Karbon ve hidrojen bağı olmayan bileşenlere verilebilecek günlük hayatta maddelere belki de en çok kullanılan örnekler su ve tuzdur. Bunların yanı sıra amonyum klorür, gümüş nitrat, kalsiyum karbonat, sodyum klorür, baryum sülfat gibi bileşenler de inorganik kimya kapsamına girmekte ve bunların incelemeleri de bu alanda yapılmaktadır.
Anorganik Kimyanın Kullanım Alanları Nelerdir?
İnorganik kimya nedir? Kullanım alanları nelerdir? Başta inorganik kimya; Canlılardan tarıma, tarımdan kozmetiğe kadar pek çok alanda kullanılmaktadır. Anorganik kimya, canlıların bazı maddeleri vücutlarında sentezlemeden önce dışarıdan aldıkları besin vitaminlerindeki bileşenlerin özelliklerini, yapılarını ve etkilerini inceler. Sırf bu nedenle kimya alanında önemli bir yere sahiptir. Pek çok kimyagerin inorganik kimya alanında çalışmak istemesinin nedenlerinden biri de söz konusu bileşiklerin canlı vücudu için gerekli olmasıdır. Özetlemek gerekirse inorganik kimyanın kullanım alanları şu şekildedir: Tarım ilaçları, Tarımda gübreler, Silah endüstrisi, İlaç endüstrisi, Enerji üretimi, Sağlık sektörü, Arıtma ve ayırma, Geri dönüşüm.
Tarım
Tarımla uğraşan bir kişi, gübreleme sürecinde farkında olmadan inorganik kimyadan yararlanır. Yani gübreleme kombinasyonu ile ürün gelişimi hızlandırılabilir. Bu, inorganik kimyanın tarım alanındaki en büyük faydalarından biridir.
Arıtma ve Ayırma
Atık suyun arıtılması işlemi de kimyanın bu dalından yararlanılarak gerçekleştirilmektedir. Öyle ki bu alanda yapılan çalışmalar sonucunda “Anorganik kimya olmasaydı atıkların ayrıştırılması mümkün olmazdı” denildi. Ayırma alanındaki önemi nedeniyle geri dönüşüm sektöründe de oldukça aktif bir role sahiptir.
Yiyecek
Madencilik sektöründe cevherlerin işlenmesinde inorganik kimyasal bileşenler kullanılmakta ve maden bu şekilde işlenmektedir.
Endüstri
Ayrıca cam, seramik, çimento ve metal gibi ürünlerin üretiminde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Ayrıca çoğu ilacın temelini oluşturan bileşenlerin üretiminde inorganik elementler kullanıldığından ilaç endüstrisinde de geniş bir kullanım alanına sahiptir. Kullanım alanları göz önüne alındığında anorganik kimya büyük önem taşımaktadır ve hayatımızın her alanında mevcuttur. Kimya severlerin ilgisini çekecek bir içerik daha: Metal, Ametallerin ve Yarı Metallerin Özellikleri
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.