80 Günde Devri Alem Özeti ve İncelemesi

Jules Verne'in “80 Günde Dünya Turu” adlı kitabı çocukluğumuzda bizi etkileyen eserlerden biridir. Kitaptaki karakterin maceraları ve amacına ulaşma çabaları çoğumuzu etkiledi. biz de 80 Günde Dünya Turu özeti ve incelemesi Kitabı analiz etmeye karar verdik. Şimdi gelin çalışmanın özetini birlikte okuyalım.

80 Günde Dünya Turu Özeti

80 Günde Dünya Turu ÖzetiJules Verne, 80 Günde Devr-i Alem kitabının yazarı. Zengin, nazik ve gösterişten uzak olan Phileas Fogg, bir gün arkadaşlarıyla birlikte “Londro Club”tadır. Konuşma sırasında gelişen teknoloji sayesinde dünyayı 80 günde dolaşabileceğine dair bahse girer. Çünkü buhar motorlarıyla her şey daha hızlı oluyor ve bu teknolojiler sayesinde Doğu medeniyetleriyle baş edebileceğini düşünüyor. Bu yüzden hiçbir plan yapmadan servetinin yarısı değerindeki bu bahsi oynamaya heveslidir. Fogg imkansız sanılan bu yolculuğa asistanıyla birlikte çıkar. Ancak bu sırada Fix adında bir dedektif, bir banka soyguncusunun peşindedir. Soyguncunun Fogg'a çok benzediğini düşünüyor ve onu adım adım takip ediyor. Fogg'un soyguncu olduğundan emindir ve onu tutuklamak için merkezden izin ister. Çünkü Fogg'un hızla İngiltere'yi terk etmesi ve yüklü miktarda parayı da yanına alması şüpheleri daha da artırdı. Bu sırada Fogg ve asistanı önce Afrika'ya, ardından Aden'e ulaşır. 20 Ekim'de yolculukları Hindistan'ın Bombay kentine doğru devam ediyor. Bu sırada Fix, Hint polisinden Fogg'u tutuklamasını ister. Ancak Hindistan polisi, İngiltere'den talimat gelmedikçe böyle bir şey yapamayacaklarını söylüyor.

Fogg ve Yardımcısı Hindistan'da

Fogg ve asistanı Hindistan'da çok farklı olaylarla karşılaşırlar. İlk önce yardımcı Hindistan'daki tapınağa ayakkabılarıyla girer. Bu duruma tepki olarak halk ona saldırıyor ve onu dövüyor. Vekil bunu Fogg'a söylemiyor. Daha sonra trenle Hindistan'ın içlerine doğru yola çıktılar. Tren hattı henüz tamamlanmadığı için yolda bir fil satın alıyorlar. Filin üzerinde Kalküta'ya doğru yola çıktılar. Ancak fil bir süre sonra durur. Çünkü bazı insanlar oradan geçiyor. Bu sırada Fogg ve asistanı bir yerlerde saklanır. Bir kervanın kurban edeceği genç kadın Auoda'yı alırlar. Auoda, o coğrafyada yaşayanların anlatımına göre babası öldükten sonra yaşlı bir racayla evlenmek zorunda kalmış beyaz tenli bir kadın. Fogg onu kurtarmak ister ve başarılı olur. Artık Auoda onlarla birlikte. Oradan Kalküta'ya gidiyorlar. Kalküta'da Fix, Fogg'un tutuklanmasını ister ve yine reddedilir. Bunun üzerine yardımcısının tapınağa ayakkabıyla girmesi konusunda rahipleri şikayet ettirir. Bu vesileyle Hindistan polisi Fogg ve yardımcısını gözaltına aldı. Ancak iki bin lira ödedikten sonra tekrar serbest bırakılırlar.

Hong Kong'a Yolculuk

Dünyada 80 gün TV dizisi80 Günde Devr-i Alem, 2021 (TV Dizisi) Kalküta'nın ardından ekip bir gemiye binerek Hong Kong'a varır. Burada kendilerini alacak gemiyi beklerken çarşıda dolaşmaya karar verirler. Tam o sırada Fix, asistanla arkadaşlık kurar. Geminin hareket saatini söylemesin diye asistanı sarhoş edip dikkatini dağıtır. Fogg gemiyi kaçırdığını fark eder ve bir tekne kiralar. Arkadaşı olarak gördüğü Fix'i de yanına alır. Yardımcısı şu anda gemide. Fogg'un orada olmadığını anlayınca Amerika'ya gidecek bir gemi arar. Ama hiç parası yok. Bu yüzden çalışmaya karar verir ve uzun burunlulara yönelik bir sirk reklamına başvurur. Böylece yeterli parayı kazanmak için bu sirkte çalışmaya başlar. Bir akşam gösteriden sonra ustası Fogg'u görür ve tekrar bir araya gelirler. Hepsi Amerika'ya gitmek üzere yola çıktılar. Ancak ekip sürekli aksilikler yaşar ve gemide Albay Stamp Proctor ile kavga eder. Bu yolculuğun sonunda San Francisco'ya varırlar. Yaşanan olumsuz durumlara rağmen tarihte hiçbir sorun yaşanmamıştır. Ancak kaşiflerimiz yine de birçok aksilikle karşılaşacak.

Amerika'ya Yolculuk

Amerika'da bindikleri trende kavga ettikleri albayla karşılaşırlar. Bunun üzerine albay trenin arka kısmında düello yapmayı teklif eder. Arka vagona doğru yürürken Kızılderililer trene saldırır. Fogg'un yardımcısı bu saldırıya karşı çok cesurca hareket eder ve saldırı püskürtülür. Bu saldırı sırasında albay yaralanır ve yardımcısı ortadan kaybolur. Fogg, treni kaçırma riskini göze alarak asistanını bulur. Bir kızakla yolculuklarına devam ederek Omaha'ya ulaşırlar. Oradan trenle Chicago'ya geliyorlar. Buradan New York'a varırlar ama bir sorun vardır. Yolculuklarına devam edecekleri gemiyi kaçırırlar. Fogg bu durum karşısında pes etmiyor. Önce bir gemi kiralıyor. Geminin yakıtı bittiğinde Fogg geminin tamamını satın alır. Tahtadan yapılmış her şeyi yakarak yolculuklarına devam ederler ve İrlanda'ya ulaşırlar. Ayrıca İrlanda'da bir tren yolculuğuna çıkıyorlar. Oradan yine gemiyle Liverpool'a gidiyorlar. Ancak Liverpool'da Fix, Fogg'u tutuklar. Birkaç saat sonra Fix bir yanlış anlaşılma olduğunu söyler ve Fogg, Fix'e yumruk atar. İstasyona doğru koşuyor ama tren yok. Bir tren kiralayıp dokuza on kala İngiltere'ye varıyorlar. Fogg geç kaldığı için bahsi kaybetti.

Yine İngiltere

Bu üzücü durum nedeniyle Fogg kendini tamamen evinde izole eder. Ertesi gün Auda ile konuşuyor. Ona olan sevgisini ifade ediyor ama artık fazla bir servetinin olmadığını söylüyor. Auoda onun hayatını kurtardığını ve onu sevdiğini söylüyor. Bunun üzerine çift evlenmeye karar verir. Bu sırada Fogg'un arkadaşları dakikaları saymaktadır. Arkadaşları Fogg'un bahsi kazanmadığını düşünüyor. Ancak Fogg tam zamanında içeri girer ve herkese geldiğini gösterir. Bunun nedeni Fogg ve ekibinin aslında bir gün erken gelmiş olmasıdır. Ancak Fogg'un bundan haberi yoktur. Yardımcısı durumu bildirdiğinde aslında yetiştiklerini fark eder. Fogg zengin bir adam olarak hayatına devam ediyor.

80 Günde Dünya Turu Kitap İncelemesi

80 Günde Dünya Turu incelemesi80 Günde Devr-i Alem 3 ana karakter üzerinden ilerliyor. Eser birçok farklı konuyu ortaya çıkarıyor. Eserde Doğu ve Batı imajını inceleyeceğiz. Yine feminist perspektiften kadın meselesine dair bir çalışma yapacağız. Öncelikle eserdeki karakterleri tanımamız gerekiyor. Şimdi hep birlikte karakterlere bakalım. Şimdi aşağıda belirtilen analizleri inceleyelim.

80 Günde Dünya Turu Karakter Analizi

Phileas Fogg: Zengin, mütevazı bir hayatı olan ana karakterdir. Dakikliği ve nazik tavrıyla gerçek bir İngiliz beyefendisidir. Ancak gösterişten uzak olmasına rağmen İngiltere'nin Sanayi Devrimi sonrasındaki büyüklüğünü göstermek istiyor. Burada da bir çelişki var.Passepot: Kendisi Fogg'un asistanıdır. Cesur ve güçlü bir karakterdir.Ses: Genç kadın yanmaktan son anda kurtarıldı. Kibar, sevecen ve çekicidir.

80 Günde Dünyada Batı İmajı

Eserde bir İngiliz beyefendiden bahsediliyor. Fogg İngilizleri yani Batıyı temsil ediyor. Eserde Batı, sözünün eri, dakik ve nazik bir adam olarak sembolize ediliyor. Batı her şeyi başarabilir. Güçlü oldukları için zor durumlardan kolaylıkla çıkabilirler. Fogg ve ekibi, yaşadıkları aksaklıklarda anında kiralama veya satın alma işlemini gerçekleştiriyor. Burada da gücün para olduğunu söylemek mümkün. Bu sayede Fogg ve arkadaşları 80 günde, yani 79 günde dünyayı dolaşabilirler. Batı aynı zamanda kurtarıcı figürdür. Hindistan'da karşılaştıkları esir kadının hayatını kurtarırlar. Onu o coğrafyada yaşayan insanlardan ayırdılar. Çünkü kadınlar Hindistan'da yaşayanlardan daha beyaz. Ayrıca çok daha nazik bir mizacı var. Kızılderililer trene saldırdığında herkes Fogg ve cesur asistanı sayesinde kurtulur. Eserde Fogg'un karakter özelliklerinin yanı sıra fiziksel durumuna da değiniliyor. Fogg beyaz tenli ve sağlıklı bir görünüme sahiptir. Yani Batı sağlıklı ve güçlü. İngiltere'de gerçekleşen Sanayi Devrimi ile de Batı'ya gönderme yapılıyor. Batı sürekli kendini geliştirerek dünyanın kalkınmasına katkıda bulunuyor. Ancak ötekileştirilen Doğu böyle değil.

Doğu İmajı 80 Günde Dünyada

80 Günde Dünya Turu filmi80 Günde Devr-i Alem, 1956 (Film) Doğulular kavramı aslında İngiltere dışındakiler ve İngiltere'nin sömürge yönetimi altında tuttuğu kişilerdir. Eserde Doğulularla baş etmenin zor olduğuna dair göndermeler var. Barbardırlar, tuhaftırlar, zalimdirler. Öyle olmasa bile, yazar görmese bile bu şekilde aktarılıyor. Örneğin Hindistan'da yakılmak üzere götürülen kadın, Batı'nın Doğu'ya bakışını tasvir ediyor. Fogg ve arkadaşları, Hong Kong'a yaptıkları yolculukta buranın çok kötü bir yer olduğunu ve insanların açgözlü olduğunu belirtiyorlar. Oradaki insanlar tembel ve paraya aç insanlar. Yani Doğu; Medeniyetten uzaklaşmış, zalim olmuş, tembelliği alışkanlık haline getirmiştir. Doğu'nun gelişmesi tamamen Batı'ya bağlıdır. Batı sayesinde trenler ve gemiler Doğu'ya geldi. Hindistan yolculuğu sırasında ibadethaneye ayakkabılarıyla giren asistanın dövülmesi de bir Doğu imgesidir. Doğunun kaba insanlardan oluştuğunu gösteriyor. Onların örf, adet, gelenek ve görenekleri de sürekli geride kalmıştır. Yine Doğu'yu tamamen ataerkil gösteriyor. Babası öldükten sonra yaşlı racayla evlenen kadın, Doğu'nun ataerkilliğini temsil ediyor. Bu nedenle eserdeki kadın figürünün feminist açıdan incelenmesi gerekmektedir.

80 Günde Dünya Geneline Feminist Bir Bakış

Eser, Hindistan yolculuğu sırasında toplum baskısının kadınlara ne yaptığını gösteriyor. Auoda, babasını kaybettikten sonra toplumsal baskı nedeniyle evlenmek zorunda kalır. Evlendikleri kişi yaşlı bir racaydı. Burada kadının başka seçeneği yok. Ancak kurallara göre kadının kocasıyla birlikte ölmesi gerekiyor. Ancak kadın bunu istemez ve korkar. Kadının kendi hayatında söz hakkının olmadığı bu şekilde aktarılıyor. Auoda ataerkil düzenin kuralları gereği ölecekken Fogg onu kurtarır. Feminist açıdan baktığımızda burada kadının kurtarıcı figürü yine erkektir. İşin sonunda onu sevmesinin en büyük nedeni Fogg tarafından kurtarılmasıdır. Kadın böylece onunla evlenmeyi kabul eder. Her ne kadar Doğu daha ataerkil olarak tanımlansa da ataerkillik açısından Batı'nın da farklı olmadığını söylemek mümkün. Kadın burada kendisini kurtaracak bir erkeğe ihtiyaç duyarak sunuluyor. 80 Günde Devr-i Alem kitabının yazarı Jules Verne de dönemin koşullarını anlattı. Özellikle Sanayi Devrimi sonrasında dünyanın daha kısa sürede keşfedilebileceği imajını yarattı. Günümüzde sadeleştirilmiş versiyonu çocukların okuyabileceği “100 Temel Eser” arasında yer almaktadır. Üstelik kitap incelemeleri sonucunda Doğu'nun Batı'nın gözünde nasıl göründüğü ortaya çıkıyor. Peki durum gerçekten de böyle mi? Doğu az gelişmiş bir bölge midir, yoksa Batı böyle tanımladığı için mi Doğu bu şekilde adlandırılmıştır? Pek çok çocuk kitabı sadece çocuklara hitap etmiyor. Yetişkinlerin de keyifle okuyabileceği, ufkunu genişletebileceği sayısız çocuk kitabı bulunmaktadır. 80 Günde Dünya Turu da bu kitaplardan biri. Başka hangi kitapların mevcut olduğunu bilmek ister misiniz? O halde Yetişkinlerin Okuması Gereken Çocuk Kitapları yazımıza göz atın.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın